DELİ KUŞ
Deli kuş bilir misin nedir türküler kadar sevdalanmak duyabilmek yüreğinde bir depremin uğultusunu
Suya düsen bir karanfilse yüreğin bırak kendini ırmağın türküsüne gülüm vursun seni o taştan bu taşa o çağlayandan bu çağlayana sürüklesin
Kavgadan uzak kalmışsan sevdadan da uzaksın demektir devinmez yüreğinin magması çatlamaz sabrın kara taşı unutma
YAK SEVDANIN ÇIRASINI
Ne hüzünler kurtarır seni ne çeyiz sandığının ceviz gölgesi ve ne de acının ses duvarındaki yorgun ve bıkkın bekleyişler
Acılar karartmışsa bile günlerin duvağını düşürmüşse de ilkyazın tomurcuklarını fırtınalar hayat kendini yeniden yaratan bir bahardır verecektir en olgun meyvelerini mutlaka yeter ki hüzünler sarartmasın yüzünü
Yak sevdanın çırasını türkülerle barajını yıkan bir ırmak gibi katil hayata Hüznün isyana dönsün artık bitsin bezginliğin ölümcül suskunluğu evde kalmış bir cinsellik değildir çünkü dünya
SEVDALAR DUMAN OLMAYACAK
Acının bağrından mavi bir çelik gibi fışkıran öfke dünyayı değiştirecektir mutlaka Yani hayat kendini yeniden yaratacaktır ona sahip çıkan ellerde ve bu yüzden öfke sevda gibidir kimilerinde
Yüreğinin pas tutmakta olan kıvrımları sarılsın bir an öfkenin gökgürültüsüyle beyninin her hücresi bir gerilla gibi kuşansın pusatlarını ve sokağa çıksın ve bir hançer gibi saplansın puştlukların ihanetlerin bağrına Bak o zaman nasıl bitecek yanlışlar ve cehennemleşen yalnızlığın Sevdalar duman olmayacak o zaman Hüznün isyan olmuştur çünkü
Hüznün isyan olmalıdır
|